Üvey annesine kazık gibi yarağı göstermek, onun için bir tutku haline gelmişti. Her seferinde bu anı hayal ediyor, onun reaksiyonunu düşünerek heyecanlanıyordu. Bir gün cesaretini toplayıp, ona gerçekten hissettiği duyguları açıklamaya karar verdi. Üvey annesiyle yalnız kaldıkları bir anda, kalbinin hızla attığını hissederek ona yaklaştı. Gözlerinin içine bakarak, ona duyduğu tutkuyu anlatmaya başladı. Üvey annesi şaşkın bir şekilde ona bakarken, yavaşça onun yüzüne doğru eğildi ve ona tutkulu bir öpücük verdi.
Bu an, ikisinin arasındaki gerilimi ve tutkuyu daha da arttırdı. Artık aralarındaki sınır kalmamıştı, birbirlerine karşı hissettikleri tutkuyu bastırmak yerine, ona teslim olmaya karar verdiler. Birbirlerine dokunmaya başladıklarında, tutkulu bir aşkın ateşi aralarında yükselmeye başladı. Üvey annesi, ona karşı duyduğu tutkuyu hissettiğinde, kendini kaybetmiş gibi hissetti. Onunla birlikte olmanın verdiği mutluluğu, hiçbir şeyin yerine koymayacağını fark etti.
Bu tutkulu aşk, ikisinin arasındaki bağı daha da güçlendirdi. Artık birbirlerine karşı duydukları hisleri saklamak yerine, açıkça ifade ediyor ve birlikte olmanın keyfini çıkarıyorlardı. Üvey annesine kazık gibi yarağı göstermek, onların arasındaki tutkulu aşkın başlangıcı olmuştu. İkisi de birbirlerine karşı duydukları tutkuyu her fırsatta dile getiriyor ve birlikte geçirdikleri her anın tadını çıkarıyorlardı. Bu tutkulu aşk, onların hayatına yeni bir heyecan ve mutluluk getirmişti.